Sık rastlanan "büyük sevgi" diye yaşanan (daha çok filmlerde, romanlarda böyle sunulan) yalancı bir sevgi türü de putlaştırıcı sevgi'dir. Kişi kendi güçlerinin yaratıcı bir biçimde dışarı aktarılmasından doğan bir kimlik, bir Benlik duyacak düzeye ulaşamamışsa, sevdiği kimseyi "putlaştırmak" ister. Kendi yaratıcı güçlerinden kopmuştur; bunları sevdiği kimsede bulmak ister; ona tüm sevgilerin, ışığın, mutluluğun kaynağı summun bonum (üstünlük simgesi) olarak tapar. Böylece kendisi tüm güçlülük duygularından yoksun kalır; sevdiğinde kendini bulacağına, onda yitirir kendini. Uzun sürede hiç kimse, kendisine yapan kişiye beklediklerini veremeyeceğine göre, hayal kırıklığı kaçınılmaz bir şey olur; bundan kurtulmak için tek çıkar yol yeni bir put aramaya koyulmaktır; bazen bu bir kısır döngü biçiminde sürüp gider.
Bu çeşit putlaştırıcı sevgide en belirgin özellik, başlangıçta sevginin çok yoğun olması ve birdenbire doğmasıdır.
Putlaştırıcı sevgi, çoğunlukla gerçek sevgi, büyük sevgi diye tanımlanır; oysa bu tanım bir yandan sevginin yoğunluğunu ve derinliğini belirtirken öte yandan da puta tapanın açlığını ve umutsuzluğunu ortaya koyar. Söylemek gereksiz: iki kişinin karşılıklı birbirlerine taptıkları az görülen bir şey değildir; aşırı durumlarda bazen bu, iki kişilik bir çılgınlık olarak ortaya çıkar.
Erich Fromm, Sevme Sanatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder