Duygudaşlığın (symphaty) dooğasını ve gücünü yeniden düşünmeye ve incelemeye başlayabiliriz. Bütün insanların anlama yetileri duyumlarında ve işlemlerinde benzerdir ve bu yetilerden herhangi biri, bütün öteki duygulanımlardan belli bir dereceye kadar duyarlı ve etkili olmadığı herhangi bir duygulanım tarafından etkin hale getirilemez. Eşit ölçüde gerilmiş tellerde birinin deviniminin kendini gerkidekine iletmesi gibi, tüm duygulanımlar da kolayca bir kişiden bir başkasına geçerler ve her insan yaratığında karşılığını bulan devinimler doğururlar. Herhangi bir kişinin sesinde ve tavrında tutkunun etkilerini gördüğüm zaman, anlama yetim doğrudan bu etkilerden nedenlerine geçer ve tutkunun öylesine diri bir düşüncesini oluşturur ki o anda tutkunun kendisine çevrilmiş gibidir. Aynı şekilde herhangi bir duygulanımın nedenlerini algıladığım zaman, anlama yetim etkilere iletilir ve benzer bir duygulanımla eyleme geçirilir.
David Hume
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder