22 Kasım 2012 Perşembe

Kendimizi nasıl tanıyabiliriz?


Yüzünüzü tanırsınız; çünkü aynadaki yansımasına sıkça bakarsınız. Yalnızca yüzünüzü değil, düşündüklerinizin, hissettiklerinizin, güdülerinizin, isteklerinizin, dürtülerinizin ve korkularınızın tümünü, yani bütünüyle kendinizi görebileceğiniz bir ayna vardır. Bu ayna ilişkilerin aynasıdır: Anne babalarınızla; öğretmenlerinizle; nehirlerle, ağaçlarla, dünyayla; düşüncelerinizle aranızdaki ilişkiler. İlişkiler kendinizi olmak istediğiniz gibi değil, olduğunuz gibi görebileceğiniz birer aynadır. Aynaya baktığımda beni güzel göstermesini isteyebilirim; fakat bu gerçekleşmez.; çünkü ayna yüzümü olduğu gibi yansıtır ve ben kendimi aldatamam. Aynı şekilde, kendimi başkalarıyla olan ilişkilerimin aynasında olduğum gibi görebilirim. İnsanlarla nasıl konuştuğumu gözlemleyebilirim, bana bir şeyler verebileceğini düşündüğüm kimselerle en kibar biçimde, veremeyecek olanlarla kaba ve küçümseyici bir biçimde konuştuğumu fark edebilirim. Korkutuğum kişilere karşı dikkatli olurum. Önemli biri geldiğinde ayağa kalkarım; ama hizmetçi geldiğinde umurumda olmaz. Yani kendimi ilişkilerin aynasında gözlemleyerek, insanlara gösterdiğim saygının ne kadar sahte olduğunu öğrenebilirim. Ağaçlarla, kuşlarla, fikirler ve kitaplarla aramdaki ilişkilere bakarak da kendimi keşfedebilirim.

Dünyadaki akademik derecelerin tümüne sahip olabilirsiniz; fakat kendiniz tanımıyorsanız, aptal birisiniz demektir. Eğitimin esas amacı, insanın kendisini tanımasıdır. Kendini tanımadan yalnızca sınavları geçmek için bilgi toplayıp notlar tutmak aptalca bir varoluş biçimidir. Bhagavad Gita'dan, Upanishadlar'dan, Kuran'dan ya da İncil'den alıntılar yapabilirsiniz; fakat kendinizi tanımadığınız sürece kelimeleri tekrar eden bir papağandan farkınız olmaz. Oysa birazcık da olsa kendinizi tanımaya başladığınız anda, sıra dışı bir yaratıcılık serüveni de başlamış olur. Birdenbire kendinizi olduğunuz gibi görmek açgözlü, kavgacı, öfkeli, kıskanç ve aptal olduğunuzu görmek bir keşiftir. Gerçeği, onu değiştirmeye çalışmadan görmek, kendinizi tam da olduğunuz gibi görmek şaşırtıcı bir buluştur. Buradan adım adım sonsuzca bir derinliğe inebilirsiniz; çünkü kendini tanımanın sınırı yoktur.

Kendini tanıma yoluyla Tanrıyı, hakikati, o zaman dışı hali tanımaya başlarsınız. Öğretmeniniz size kendi öğretmeninden aldığı bilgileri aktarıyor olabilir. Siz de sınavlarınızda başarılı olabilir, bir diploma alabilir ve benzer başarılara ulaşabilirsiniz; fakat kendinizi aynadaki yüzünüzü tanıdığınız gibi tanımıyorsanız tüm diğer bilgilerin çok az önemi vardır. Kendini tanımayan eğitimli insanlar gerçekten akılsızdır. Düşünmenin ne olduğunu, yaşamın ne olduğunu bilmezler. Eğitimcilerin kelimenin tam anlamıyla eğitilmiş olmaları, yani zihinlerinin ve kalplerinin nasıl işlediğini bilmeleri ve kendilerini ilişkilerin aynasında, nasıllarsa öyle görmeleri bu nedenle önemlidir. Kendini tanımak bilgeliğin başlangıcıdır. Evrenin sırrı kendini tanımada yatar. O, insanlığın tüm mücadelerini kapsamaktadır.

Krishnamurti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder