19 Aralık 2012 Çarşamba

Algılamada bireyin daha önceki yaşantı ve deneyimlerinin etkisi büyüktür. Algılama anında beyin, bireyin içinde bulunduğu durumdan ne beklediğini, geçmiş yaşantılarını, diğer duyu organlarından gelen başka duyuları, toplumsal ve kültürel etkenleri hesaba katarak bir sentez yapar. Gelen duyuları seçme, bazılarını ihmal etme, bazılarını kuvvetlendirme, orada olan boşlukları doldurma ve beklentilere göre anlam verme bu aşamada yapılır. Duyu organlarının beyine ilettikleri duyular yalındır; algılama ise geçmiş öğrenme ve deneyimlerin işin içine girdiği son derece karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle, 'kalıplanmış' ve 'gelişmiş' bireylerin, beyinlerine gelen aynı duyusal verilere farklı ağırlıklar yükleyerek bunları değişik biçimlerde algılayıp yorumlamaları doğaldır."

Doğan Cüceloğlu, İyi Düşün Doğru Karar Ver

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder