1 Ocak 2013 Salı


Sosyolojik düşünmek ayrıca doğrudan deneyimimizle erişemediğimiz ve hepsi de sağduyusal bilgiye yalnızca basmakalıp şeyler bizden farklı insanların (uzak insanların ya da hoşlanmadığımız ya da kuşku duyduğumuz için uzak tuttuğumuz insanların) hayatlarını yaşama biçimlerinin tek yanlı, taraflı karikatürleri- olarak giren başka hayat tarzlarını anlamamıza da yardımcı olabilir. Bizimkinden farklı hayat tarzlarının iç mantığına ve anlamına inen bir kavrayış pekala bizimle ötekiler, "biz" ve "onlar" arasına çekilmiş sınırların sözde aşılmazlığı üzerine yeniden düşünmemize neden olabilir. Her şeyden önce sınırın doğal, kaderimiz olarak önceden çizilmiş niteliğinden kuşku duymamızı sağlayabilir. Bu yeni anlayış belki "öteki" ile iletişimimizi öncekinden daha kolay hale getirecek ve çok büyük bir ihtimalle karşılıklı anlaşmaya yol açacaktır. Bu anlayış korku ve zıtlaşmanın yerine hoşgörü koyabilecektir. Yine bu anlayış özgürlüğümüze de katkıda bulunacaktır; çünkü özgürlüğümün başka herkesin özgürlüğünden daha güçlü olduğunun garantisi yoktur ve bu da o insanların özgürlüklerini benimkinden farklı bir hayat yaşamakta kullanmayı tercih etmiş olabilecekleri anlamına gelir. Seçme özgürlüğümüz ancak bu koşullarda hayata geçirilebilir.

Zygmunt Bauman, Sosyolojik Düşünmek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder