21 Kasım 2012 Çarşamba

Her ne kadar konuşmacı tasvir ve açıklamada bulunsa da, tasvir ve açıklama tasvir edilen ve açıklanan değildir. Ağaç sözcüğü ağasın kendisi değildir. O halde sözcüğün ötesine bakmalıyız. Ne var ki iletişim kurmak, bir şeyi aktarmak için sözcükleri kullanmak zorundayız. İletişim ortak bir konu, ortak bir sorun üzerinde konuşmak demektir. Sorunu paylaşırken, sorunu anlarken onun çözülüp çözülmeyeceğini ortaya çıkarırız. Demek ki iletişim sorunlarımızı paylaşmayı, tüm sorunlarımızı paylaşmayı ve anlamayı gerektirir. Öyleyse bunda otorite diye bir şey yoktur. Bir şeyi paylaşırken, ona katılırken yalnızca sevgi ve özen duygusunu değil de sorumluluk duygusunu da hissedersiniz. Sözde, düşünce planında değil de fiilen paylaşmak, sorunlarımızın çözümüne derinlemesine katılmak sizin sorumluluğunuzdur. İletişim orada sadece oturup konuşmacıyı onaylayarak veya reddederek bir çıkarıma varmak demek değildir. Bu buluşmalarda yapacağımız konuşmalarda, kabul et
mek veya reddetmek gibi bir mesele söz konusu olmayacak.

Bu yaşam veya varoluş denen şu devasa sorunu birlikte anlamaya, insanlar arasındaki karmaşık ilişkileri kavramaya, gözlemlemeye çalışacağız. Zira ilişkide, başkalarıyla kurduğumuz günlük ilişkilerde doğru temeli atmadan, sağlam bir dayanağa sahip olmadan ileri gidemeyiz.

Krishnamurti, İçsel Devrim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder